Yaşanan olay sonrası yaptığı basın açıklamasında konuşan Çınar Çetinkaya, “Alagöz Madencilik AŞ firmasının tamamı fındık bahçesi ve ormanlık olan Tirebolu, Çanakçı, Doğankent ve Görele’de ki alanlarda madencilik yapmak için kapasite artırımı talebi üzerine ilgili bakanlık 1,5 yıl süren bir çalışmayla konuyla ilgili 3000 sayfalık bir ÇED raporu hazırlamış bu ÇED Raporunu incelemek, değerlendirmek üzere 23 Haziranda Ankara Bakanlıkta bir toplantı düzenlemiştir.

Bu toplantıya yasal olarak bakanlık yetkilileri, maden firması yetkilileri, STK'lar ve halk katılabilmektedir.

Toplantıya katılım sağlamak üzere gerekli tüm başvurular platformumuz tarafından yasal sürelere uygun şekilde yapılmış; İDK Başkanlığı’na katılımcı listemiz e-posta yoluyla bildirilmiştir. Üstelik, 3000 sayfalık ilgili ÇED dosyası tarafımızca detaylı biçimde incelenmiş ve bu konuda teknik düzeyde değerlendirmeler hazırlamıştık.

Toplantı için Ankara’ya bölgeden gelen kalabalık halk grubunun katılımı karşısında güvenlik birimleri, salon kapasitesini gerekçe göstererek yalnızca 15 kişinin içeri alınabileceğini ifade etmiştir. Bu noktada ise, Harşit Federasyonu Başkanı olan kişi, herhangi bir yasal yetkisi olmamasına rağmen, kendi inisiyatifiyle bir isim listesi hazırlayarak güvenlik yetkililerine sunmuş ve bu listeye şahsımı bilerek dâhil etmemiştir.

Oysa gerek bölge halkı. gerekse STK temsilcileri, vahşi madenciliğe karşı yıllardır hukuk temelli ve kararlı bir mücadele yürüten Harşit Vadisi Platformu başkanının bu toplantıda temsiliyetinin zorunlu olduğunu açık biçimde bu kişiye ifade etmelerine rağmen, federasyon başkanı, kişisel hırsı tercihleri ve sübjektif gerekçelerle hazırladığı bu liste nedeniyle, şahsımın toplantıya dâhil olmasını özellikle engellemiştir.

Harşit Vadisi Platformu, 2022 yılından bu yana Giresun, Gümüşhane ve Ordu illerinde faaliyet gösteren 32 dernek, vakıf, federasyon, platform ve kanaat önderinin desteğiyle oluşmuş, herhangi bir siyasi veya kişisel çıkar gözetmeyen güçlü bir sivil toplum yapısıdır. Çevre mücadelesi söz konusu olduğunda, platformumuzun duruşu nettir: Bilim, hukuk ve halk yararı esastır.

Bu sürecin, hiçbir kişi ya da grubun keyfi tutumlarıyla gölgelenmesine izin verilmemelidir. Toplantıya katılımımın engellenmesi yalnızca şahsıma yönelik değil, aynı zamanda çevre mücadelesine inanan binlerce yurttaşımıza ve demokratik katılım hakkına yönelik bir müdahaledir.

Bu toplantıya katılsaydım o toplantıda bulunanlara en geniş açıklamayı bilim esaslı olarak ben verecektim.

3000 sayfalık ÇED dosyası üzerine boşuna çalışmadık!

Harşit Federasyonu Başkanının bu süreçteki tutumu, sorumluluk sahibi bir sivil toplum temsilcisinden beklenen ilke ve etikle bağdaşmamaktadır. Kendisini kınıyor, bu haksız müdahale nedeniyle kamuoyuna açıklama yapmaya ve görevini düzgün şekilde yapmaya davet ediyoruz.” Açıklamasında bulundu.